Proje Yürütücüsü:
Dr. Öğr. Üyesi Cengiz Özgün
Araştırmacılar
Dr. Öğr. Üyesi Neda HASHEMI KHOSROSHAHI
Dr. Öğr. Üyesi Suat TAŞKESEN
Dr. Öğr. Üyesi Adil CALAP
Dr. Öğr. Üyesi Hilal H. ERDOĞAN
Öğr. Gör. Sevil SEZGİN
Arş. Gör. H. Büşra ERDÜZEN
Arş. Gör. Önder Çoban
Arş. Gör. Fatma Bülbül
Afgan göçmenlere ulaşmak için Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü ile düzenli irtibat halinde olan kanaat önderleri tespit edilmiş ve tespit edilen kanaat önderleri aracılığıyla Afgan göçmenlere ulaşılmıştır. Bu maksatla çeşitli etkinlikler düzenlenmiş ve aynı zamanda üçüncü kişilerce düzenlenen etkinliklere katılım sağlanmıştır. Özellikle Afgan kadın göçmenlerle yapılan anketler yüz yüze görüşme tekniğiyle yapılmış ve yanıtlar tek tek anket formlarına işaretlenmiştir.
Anket formlarının uygulanması sonucu elde edilen verilerin değerlendirilmesinde, SPSS 22.00 paket programından yararlanılmış, Frekans Analizi yardımıyla yorumlanmıştır. Araştırma ve incelemeye dayalı bu Proje, Trabzon İl Göç İdaresi Müdürlüğü tarafından desteklenmiştir.
2015-2020 arası dönemlerde Türkiye’ye gelen Afgan göçmenlerin önemli bir kısmının, resmi rakamlara göre yaklaşık 4000 kişi, Trabzon’a yerleştiği gözlemlenmiştir.
Trabzon Valiliği ve ilgili derneklerle yapılan işbirliği sonucu, 1 Ekim 2019 ve 15 Şubat 2020 tarihleri arasında Trabzon’a yerleşen Afgan göçmenlerden 102 kişinin katıldığı bir saha çalışması yapılmış olup, nihai analizlerin Türkiye Cumhuriyeti’nin ve yerel yetkililerin göçmenlerle ilgili kısa ve uzun dönemli planlamalarına katkıda bulunabileceği öngörülmüştür.
Sadece Afgan göçmenlere odaklanılmıştır. Ü Ü200 erkek ve 200 kadın toplam 400 Afgan göçmen. Ancak yapılan etkinliklere genelde aynı kişilerin katılması, koronavirüs salgınından dolayı faaliyetlerde kısıtlamaya gidilmesi, planlanan sayıda anket yapılmasını engellemiştir. Afgan öğrencilerden anketör olarak yararlanıp daha fazla Afgan göçmene ulaşılması düşünülmüşse de gerek anketlerin güvenilirliği gerekse koronavirüs salgınındaki kısıtlamalar nedeniyle elde edilen verilerle yetinilmiştir. 52 erkek ve 50 kadın olmak üzere 102 adedi değerlendirmeye alınmıştır.
Göç olgusu, insanlık tarihi kadar eski olup iletişim ve ulaşım teknolojisindeki gelişmelere paralel olarak artan bir eğilim göstermiştir.
Göç, kişilerin hayatlarının gelecekteki kısmının tamamını veya bir bölümünü geçirmek üzere başka bir yerleşim birimine yaptıkları coğrafi yer değiştirme olayı olarak tanımlanabilir.
Göç, coğrafi bakımdan bir iskan ünitesinden ayrılan kişilerin, başka bir yerde hayatlarını devam ettirmeye karar vermeleri ve bu kararı uygulamalarıyla ortaya çıkan bir hadisedir.
Göçlerin gerçekleşmesinde ekonomik faktörler temel itici güçlerden biri olmasına rağmen insanların
-Irkçılık,
-Siyasal baskı,
-Etnik çatışmalar,
-Dinsel ve cinsel sebeplerle gerçekleştirdiği,
-Refah düzeyi daha yüksek ve daha özgür yeni dünyalarda yaşamlarını sürdürmek istemeleri de
etkileyici faktörler arasındadır. Afganistan 2,5 milyon mülteci ile dünyadaki mültecilerin önemli bir miktarını oluşturmaktadır.
ÜAfgan göçmenler geniş aile biçimindeki geleneksel sosyal örgütlenmelere sahiptirler. Gelecekle ilgili kararları aşiret seviyesinde yapılan görüşmelere göre almaktadırlar. Yine aşiret ilişkileri gelecekle ilgili alınan kararların ve planların finanse edilmesinde hala merkezi bir rol oynamaktadır. Üniversite eğitim seviyesi düşük olan ve aralarında önemli oranda hiç eğitim almamış ya da çok az almış kişilerin bulunduğu Afgan göçmenler, Türkiye’ye genelde İran üzerinden ulaşmaktadırlar.
Türkiye’yi seçmelerinin nedeni Türkiye’nin Batıya açılan görece daha kolay bir kapı olması, İran’a göre insan hakları konusunda daha iyi şartlara sahip olması, Türkiye’de kolayca oturum alabilmeleri ve hukuki sorunlarını çözebilmeleridir. Çalışmada göçmen topluluğunun önemli oranlarda özellikle sağlık, eğitim ve istihdam sorunlarının olduğu ortaya çıkmıştır. Daha çok dernekler, vakıflar, merkezi yönetim temsilcilikleri ve yerel yönetimler üzerinden çeşitli temel ihtiyaçları karşılanmaya çalışılmakla birlikte, bir kısmı da eğitim ve tarım sahasında istihdam sağlayarak geçimini sürdürmektedir. Afganistan’da son kırk yıldır devam eden iç karışıklıklar, ülkenin sık sık büyük güçler tarafından işgale uğraması ve büyük kentlerin modernleşmiş şehirlere özgü gelişmiş bir alt yapıya sahip olmamasından dolayı, kırsal nüfusun önemli bir bölümü şehirlere göç etmek yerine başka ülkelere, özellikle Pakistan ve İran’a ve bunların bir kısmı da ya doğrudan ya da ilk duraklarından sonra Türkiye’ye göç etmektedirler.
Afgan göçmenler arasında Türkiye’nin önemli bir seçenek olarak algılanmasının nedenleri, Türkiye’de İran ve Pakistan’a nazaran hukuki işlem ve süreçlerin daha kolay yürümesi, kültürel benzerlikler ve Türkiye’nin seçenekler arasında insan hakları anlamında Batıya daha yakın olması şeklinde sıralanabilir. Bununla birlikte, çalışmanın da açıkça ortaya koyduğu üzere, bu sayılan özellikleri Türkiye’nin göçmenler açısından potansiyel bir nihai durak olarak görülebilmesi gibi aynı zamanda stratejik bir ara istasyon olarak değerlendirilmesine yol açmaktadır.
Yerleşmeye ve sürekli yaşamaya niyetlerinin olmasından bağımsız olarak bir göçmen grubunun üyelerinin detaylı profillerinin çıkarılması, sosyal ve psikolojik durumlarını etkileyen dinamiklerin belirlenmesi ve gerekli analizler yapılarak sonuçların çıkarılması oldukça önemlidir. Bu tür çalışmalar sosyal grupları tanımayı, grup içi ve gruplar arası dinamikleri ortaya çıkarmayı ve bir bütün olarak sosyal içerimle ve dışlanma süreçlerini analiz etmeyi mümkün kılarak sosyal uyum ve entegrasyona dair politika ve yaklaşımların belirlenmesine katkıda bulunurlar.
Göç sorunlarının 21. yüzyılda ulusal ve küresel düzeylerde kazandığı ivme göz önüne alındığında, Trabzon yerelinde bu ve benzeri çalışmaların sayılarının arttırılması ve kapsamlarının genişletilmesi için Göç İdaresi Genel Müdürlüğü, insani yardım kuruluşları, BMMYK gibi ulusal ve uluslararası kuruluşların desteğinin ve/veya paydaşlığının sağlanarak yeni projelerin ortaya konulmasının acil bir ihtiyaç olduğu ortaya çıkmıştır.