AVÜBAP 2019005 Et İşletmeleri Çalışanlarının Etler İle Bulaşan Parazit Enfeksiyonlarına Karşı Risklerinin Araştırılması

Proje Çıktıları: ET iSLETMELERi <;ALISANLARININ ETLER iLE BULASAN P ARAZiT ENFEKSiYONLARINA KARSI RiSKLERiNiN BELiRLENMESi, Tugba Ozge MUSAOGLU, YÜKSEK LiSANS TEZi, 2019.

SONUÇ

Ülkemizde gıda işletmelerinde gıdanın hazırlanması, pişirilmesi, taşınması ve sunulması süreçlerinde görev alan gıda çalışanlarında, bağırsak parazitlerinin araştırılması ile ilgili birçok çalışma mevcuttur. Ancak ülkemizde değişik formlarının çiğ etlerde bulunması ile insanları enfekte eden parazitlerin mezbahalarda çalışanlar için oluşturdukları biyolojik riskler ile ilgili çalışma yapılmamıştır. Bu çalışmada ülkemizin farklı illerinde bulunan aktif olarak topluma hizmet veren çeşitli mezbahalarda çalışanların paraziter enfeksiyon durumları araştırılmıştır.

Çalışmada mezbahalardan alınıp çalışılan et örneklerinde Echinococcus spp., Taenia spp., ve Toxoplasma spp. parazitlerinin tespit edilmesi hem gıda güvenliği hem de çalışan güvenliği açısından değerlendirilmiştir. Özellikle son yıllarda taze, az pişmiş ve tüketime hazır gıdalar ile dünya çapında et üretim ve ticaretindeki artış sonucunda gıda yoluyla bulaşan paraziter hastalıkların yayılma riski de artmaya başlamıştır. Gıdanın doğal lezzetini koruyabilmek için üreticiler pişirme sıcaklığını olabildiğince minimumda tutmaya çalışmaktadır. Bu durum her ne kadar ülkeler arasında farklılık gösterse de yaygınlaşmaya başlayan yeterince pişirilmemiş et tüketimi ile Trichinella spp. ve Taenia saginata’nın sığır etinde; Toxoplasma gondii’nin tavuk ve koyun etlerinde hayatta kalma riski bulunmaktadır [91]. Bu nedenle et işletmeleri ve buralarda çalışanların sağlıkları önce kendileri için sonra da halk sağlığı için çok önemlidir.

Çalışmanın sonunda et işletmelerinde çalışanların vücutlarında bulunan yaralardan, temas yolu ile ya da farklı yollardan enfekte olabilecekleri Echinococcus spp., Taenia spp., ve Toxoplasma spp. parazitleri ile enfekte oldukları ortaya çıkmıştır. Ayrıca çalışmamızda bu işyerlerinde çalışanların karşı karşıya kaldıkları biyolojik risklerden haberdar olmadıkları, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili eğitim almanın biyolojik risk etmenleri ile ilgili farkındalığı artırdığı, çalışanların biyolojik risklere dair kendini portör olarak görmediği, ve biyolojik risklere maruz kaldıkları bir işte çalışmadıklarını düşündükleri saptanmıştır. Bu durum ülkemizdeki mezbahanelerde çalışanların ve bu mezbahanelerde işlenen eti tüketen kişilerin parazitler sebebiyle sağlık problemleri geçirebileceği vurgulanmak istenmiştir.

Çalışmada elde edilen sonuçlar araştırmada örneklemin küçük olması, birçok işletmenin çalışmayı gerçekleştirmek için kapılarını açmaması, seçilen parazitler dışında çalışanların farklı patojenlere de maruz kalabildiği ancak araştırma için ayrılan bütçenin kısıtlı olması, literatürde benzerlik gösteren çalışmaların bulunmaması gibi etkenlere bağlı olarak sınırlı bir şekilde analiz edilmiştir. Anket ve laboratuvar sonuçları doğrultusunda özellikle gıda endüstrisinde hem çalışanları maruz kaldıkları tehlike ve risklerden, hem de halk sağlığının koruması amacıyla aşağıdaki önerilerde bulunulabilir;

-İş sağlığı ve güvenliğinin yapı taşları olan devlet, işveren ve çalışanın üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmeleri gerekmektedir. Devletin yasal düzenlemelerle ve denetim görevini yerine getirmesi ile yalnızca ölümlü iş kazalarının yoğunlukla yaşandığı yapı işleri, maden, tarım vb. işlerin yanında halk sağlığı problemine sebep olan gıda işletmelerinin de sıklıkla denetlenmesi sağlanmalıdır.

-Yasa koyucular tarafından çalışma alanına özel uygulama rehberleri ve risk değerlendirme kılavuzları mevcuttur. Bunların kullanılabilirliğinin artırılması açısından geliştirilmesinin ülkemizde iş sağlığı ve güvenliği kültürünün gelişmesine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.

-İşverenler; çalışanların maruz kaldıkları biyolojik riskleri de ortadan kaldırmaya yönelik korunma politikaları oluşturarak önlemlerin alınmasını sağlamalıdır. İşverenler tarafından kapsamlı bir risk değerlendirmesi yapmalı ve biyolojik etmenleri de kapsayan bir acil durum planı oluşturmalıdır. -Anket çalışmasında çalışmanın yapıldığı şehirlerde sorulara verilen yanıtlarda anlamlı farklılıklar ortaya çıktığı görülmüş, ilerideki zamanlarda yapılacak çalışmalarda bu farklılığa sebep olan etkenlerin araştırılması önerilmektedir.

– Gelecekte yapılacak çalışmalarda farklı türde parazitler ve patojen bakteriler eklenerek gerçekleştirilmesi önerilmektedir. -Çalışmamız mezbahalarda çalışanlarında gerçekleştirilmiştir. Kırmızı et ve et ürünlerinin işlendiği kasaplar, mezbahaneler, kombine et merkezleri, kırmızı etin işlendiği diğer tesisler, beyaz et ve et ürünlerinin işlendiği tesislerde de uygulanabilmesi literatüre katkı sağlaması için önerilmektedir.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir